Yıllardır kapatılamayan ve önlemi alınamayan en büyük açık insan faktörüdür. Bunu yazının ilerki safhalarında tekrar tekrar vurgulayacağım ama yine de tekrarlıyorum; Bilgisayar güvenliğinin en zayıf ve en kritik halkası insan faktörüdür. Evet dışarda yüzbinlerce zararlı kod var, binlerce “hack tool” adı verilen sözde hackerların sistemlere sızmak, birilerine zarar vermek için kullandığı araçlar var. Hatta en çok kullanılan işletim sistemi Windows bir açık makinası ve sık kullandığımız bütün programlarda gün geçmiyor ki yeni bir açık çıkmasın.
Ancak şuna inanın, sıradan ev kullanıcıları, yani mesleği ve ya hobisi bilgisayar olmayan sadece günlük işlerini bilgisayarla halleden, oyun oynayan, film seyreden, sohbet eden ve bilgisayar kullanıcılarının büyük bir yüzdesini oluşturan kesim, bu açıkları takip ettikleri dergi ve gazete gibi basın organlarından öğrendiklerinde genellikle bu açıklar çoktan yamanmış oluyor. Ya da Anti-Virüs üretcileri bu açıklara karşı önlemlerini almış oluyorlar.
Hack tool adı verilen araçların da hiçbiri mucize yaratmaz. Yani o araçlara birinin e-mail adresini yazarsanız size şifresini söylemez. Ve ya kurbanın IP adresini yazıp “bağlan” tuşuna bastığınızda bilgisayarın masaüstüne bağlanan bir araç bulmazsınız. O araçların da tamamı güvenliğin en zayıf halkasını kullanır. Yüzbinlerce zararlı kod derken kastettiğimiz şey virüsler, casus yazılımlar, solucanlar ve truva atlarıydı, ve evet hiçbiri kendi kendine bir bilgisayara kurulmaz. Acı ama gerçek. Anti-virus yazılımınızla tarama yaptığınızda, bilgisayarda bulduğunuz onlarca zararlı nereden çıktı diye boşuna düşünmeyin. Onları birer birer siz kurdunuz bilgisayarlarınıza. Çünkü hiçbir işletim sistemi ya da anti-virus yazılımı üreticisinin kapatamadığı ve muhtemelen hiçbir zaman kapatamayacağı en büyük güvenlik açığının parmakları klavyenizde, odanızda, bilgisayarınızın tam karşısında. En sevdiği şarkıcının hain hain sırıttığı bir siteden arkaplan resmi yüklüyor. Evet yüklüyor, indirmiyor yüklüyor...