Ramiz Dayı'dan hayat dersleri
Ezel dizisi, senaryosu ve oyuncuları kadar diyaloglarıyla da gönlümüzde taht kurdu… Çok güçlü, insanı yüreğinden vuran diyaloglardı. Bize hayat hakkında bildiğimiz ama dile getiremediğimiz şeyler söyledi…
Ramiz Dayı'dan özlü sözler
Eğer birisi seni aldatmışsa bu onun suçudur. Eğer o kişi seni pek çok kere aldatmışsa bu senin suçundur.
Değişmek zordur yeğenim. Ama bazen aynı adam olmak daha zordur.
Hesap görmek, hesap etmekten zordur yeğenim.
Hayat öyle yüklenir ki, üstünde durduğun yerde çatır çatır çatırdarsın.
Bazen öyle acır ki için, değiştin sanırsın. Şimdi, dersin… Şimdi her şeyi yapabilirim.
Zorunu benden duy yeğenim, herkese yalan söylemen yetmez artık…
Asıl çaresizlik derdin devasız olması değil, birini iyi edecek şeyin diğerinin kadehine zehir olmasıdır.
En iyi soygunlar girerken değil, çıkarken bozulur yeğen. Haydutlar öyle iyi planlar ki girmeyi nasıl çıkacaklarını unuturlar. Çıkacaksan hemen çıkacaksın yeğen, yoksa çekerler seni içeri…
Güvercinin boynundaki o kırmızımtrak tüyler vardır ya, bir kere taktı mı güvercin o tasmayı boynuna, başka birisini sevemezmiş. Ama bazen fazla sevgiden güvercinler birbirlerini de öldürürlermiş. Birbirlerinin gırtlağını deşerlermiş fazla sevgiden, o yüzden o kızıl tasmaya da güvercin gerdanlığı derlermiş.
Sen ha sen! Görmeyeli çok büyümüşsün eski dost çok! Ben görmeyeli yaşlandım, ufaldım. Ben içerde hüküm giyerken, sen dışarda hüküm sürdün. Gerdi ben kötü girdim içeri, ama içerde insanı anladım. Sen iyi çocuktun. İyi çocuktun da iyice insanlıktan çıkmışsın. Tamam ben sana kötülük ettim, ama sen şimdi baştan aşağıya kötülük olmuşsun.
Bazen insan başkasının ruhunu ararken, kendi ruhunu teslim eder başkasına.
Bazen yeğen, işleri yoluna koymak için sıkmayacaksın yumruğunu; açacaksın avucunu, avucundakileri savuracaksın havaya. Bekleyeceksin sana geri gelmelerini.
Oysa herkes öldürür sevdiğini Kulak verin bu dediklerime Kimi bir bakışı ile yapar bunu Kimi dalkavukça sözler ile Korkaklar öpücükle öldürür Yürekliler kılıç darbeleriyle Kimi gençken öldürür sevdiğini Kimi yaşlıyken Şehvetli ellerle boğar kimi Kimi altından ellerle Merhametli kişi bıçak kullanır Çünkü bıçakla ölen çabuk soğur Kimi yeterince sevmez, kimi fazla sever Kimi satar, kimi de satın alır Kimi gözyaşı döker öldürürken Kimi kılı kıpırdamadan Herkes öldürür sevdiğini
Aşk mı, intikam mı, mahkum mu, cellat mı… Hep ikisinden birini seçmen istendi… Ama hep bir üçüncü şık daha var… O da ateşe atlamak…
Geçmişe dönmek başka, geçmişi silmek başka. Bir kere aktı mı, zamanın içinden suyun yolu değişmez.
Bin kere dönsen o güne, bin kere ihanet edecekler sana. Herkes doğasının gereğini yapar. Bin kere ihanet etseler sana, çaresi yok, bin kere gidersin yanlarına.
Sadakat erdem değildir aslında, sevgiden kör olmaktır. Hep kaçtığın şeye eninde sonunda yakalanmaktır sadakat. Yemin etmeden bir daha düşün; çünkü sadakatle başlayan her şey ihanetle biter.
Ölüm gibidir sadakat. Bir kere çizgiyi geçtin mi, geri dönüş yoktur. Ne kadar değişirsen değiş, nerede mutlu olduysan hep oraya çevirirsin kafanı.
Bir kere ihanete uğradın mı, anılar sana bataklık olur. Hatırladıkça çekerler seni içeri, hatırladıkça affetmek istersin. Çünkü affetmek unutmak demek. Öncesini hatırladıkça sonrasını unutmak istersin. Çırpınma boşuna. O hançer bir kere saplanınca sırtına çıkarmaya kalktıkça iyice kalbine gömersin.
Hayatın kuralı bu, ne kadar uzağa gidersen git, başladığın yere dönersin sonunda. Ne kadar terbiye etsen de susturamazsın içindeki canavarı. Nereye gidersen git, şunu unutma. Herkes gün olur evine döner.
Teslim olunmadan sadık olunamaz…
Sözler verilir, sözler unutulur; gün gelir ihanet eden sadakat ister. Sadaka gibi verilmez sadakat, isteyen hepsini ister. Sevdiğine sadık kalan adam, kendinden vazgeçebilen adamdır.
Senin yerinden oynatamadığın taşlar var, ama benim yok…
Sevdiklerimize çok yakından bakarız. Bu yüzden kusurlarını görmeyiz.
Ailenden biri bıraktığında seni ya da sen bıraktığında onu, karanlıkta çağırırsınız hala birbirinizi.
Birinin elinden en önemli şeyi al. Onu çaresiz kıl. İntikam öyle alınır.
Birinin elinden sevdiğine yardım edecek çaresini al, gittiği yere gidemesin peşinden. Acı, asıl öyle çekilir.
Sevdiğini son defa gördüğünü bilmek mi zordur? Onu son defa görememek mi? Onu elinle karanlığa teslim etmek mi daha korkunçtur. Onu aradan çekip çıkaramamak mı? Kadere teslim olmak teselli midir? Yoksa kadere başkaldırmak mı çare?
Bazen hayat seni öyle zorlar ki, yolun başında kimdin, unutursun…
Zorunu benden duy yeğenim, herkese yalan söylemen yetmez artık… Bundan böyle bir başına da kalsan, artık kendin olamazsın…