Gün geçtikçe daha da popülerleşen akıllı telefonlar, kullanıcıların birçok ihtiyacını karşılıyor. Ancak güvenlik söz konusu olduğunda, acaba gerçekten de akıllı telefonlar yeteri kadar güvenilir mi?
Salt telefon görüşmesi veya mesaj gönderiminin dışına çıkan ve kullanıcıların birçok ihtiyacını karşılayan akıllı telefonlar (smartphone) radyo, kamera, internet, navigasyon ve gelişmiş uygulamaları içeren yeni teknolojik cihazlardır. Ancak gelişmiş her cihazda olduğu gibi akıllı telefonların da büyük bir zafiyeti vardır: Güvenlik...
İnternetle bir bütün olarak çalışan akıllı telefonlar, bu sebeple bilgisayarlarda olduğu gibi üstün güvenlik çözümlerine de ihtiyaç duyar. Ancak akıllı telefonların güvenlik konusunda daha kat etmesi gereken uzun bir yol var.
WIFI İLE GELEN TEHLİKE
Akıllı telefonların, ki buna Android tabanlı telefonlar ve iPhone da dahil, özellikle WiFi yani kablosuz internet kullanımında büyük bir güvenlik riskini de beraberinde getiriyor.
Güvenilir WiFi şebekelerini bir yana bırakacak olursak; kullanıcların güvenilir olmayan bir bağlantıyı tercih etmesi, oldukça riski olabiliyor. Zira kendi WiFi bağlantılarını kuran hacker'lar, bu bağlantıyı kullanmak isteyen kullanıcıların kişisel bilgilerine kolayca ulaşabiliyor. Kullanıcılar bir yandan sorunsuz bir şekilde bağlantı üzerinden internette sörf yaptığını düşünürken, aslında diğer yandan hacker'ların kucağına düşmüş oluyor.
GÜVENLİK ŞİFRESİ DE KOLAYCA KIRILIYOR
Hacker'ların akıllı telefonları ele geçirmek için kullandığı bir diğer yöntem de Pass Code olarak da bilinen güvenlik şifresini kırmak... Akıllı telefonları korumak maksadıyla gömülü olarak telefonlarla birlikte kullanıcılara sunulan bu güvenlik çözümü, aslında pratikte hacker'larca kolayca kırılabiliyor. Bunun için hacker'lar rakamları kombinasyon işleminden geçirerek kısa sürede şifreli korumayı aşabiliyor.
Akıllı telefonları kıran hacker'lar ise kullanıcının birçok bilgisine ulaşabiliyor. Söz gelimi kullanıcının tüm mesajları, fotoğrafları, Facebook ve diğer platformlardaki hesapları ele geçiren bir hacker, Facebook üzerinden eşinden veya yakın bir arkadaşından kredi kartı bilgilerini isteyebiliyor ve kullanıcı durumu anlamadığı sürece vurgun devam ediyor.
UYGULAMALARI GÖZÜ KAPALI ALMAYIN
Akıllı telefonlar, beraberinde çeşitli yelpazede binlerce uygulamayla da birlikte geliyor. Her ne kadar Apple'ın App Store'una giren uygulamalar mühendislerin denetiminden geçip yayına verilse de, yer yer gözden kaçan uygulamalar da olmuyor değil. Google'ın Android pazarında yer alan "Angry Birds" isimli bir uygulamayı indiren kullanıcının daha sonra uygulamanın gerçek olmadığını anlaması ise buna en güzel örnek olarak gösterilebilir. Google, olayın ortaya çıkmasından sorna uygulamayı yayından kaldırmış ve olayın gözden kaçan bir hata olduğunu kabul etmişti.
ÜCRETSİZ UYGULAMALARA DİKKAT
Uygulamaların ücretsiz olması birçok kullanıcıyı cezbediyor. Ancak bu tip uygulamalarda dikkatli davranılmadığı taktirde kullanıcıların farkında olmadan cebinden "fazla" para çıkabiliyor. The Smurfs' Village uygulamasını ele alalım. Şirinlerle birlikte kurduğunuz köyde kendi kasabanızı geliştirmeye çalıştırıyorsunuz. Uygulama her ne kadar ücretsiz olsa da, ücrete tabii özellikleri de yok değil. "SmurfBerry" ismini taşıyan özel bir çilek, oyundaki işlemleri de hızlandırıyor ve özel eşyaların alınabilmesini sağlıyor. Elbette SmurfBerry'ler ücrete tabi fiyatı 5 ila 50 dolar arasında değişiklik gösteriyor. Kullanıcıların birçoğu bu hataya düşmese de, çocukların farkında olmadan bu özelliği kullanıp ödeme yapması işten bile değil. Kullanıcıların tam bu noktada bir sorusu olacaktır: "Şifreyi istemeden çocuğum böyle bir şeyi nasıl satın alabilir?". App Store'dan bir kez uygulama indiren kullanıcıya, akabinde 15 dakika boyunca tekrar şifre sorulmuyor. Şifreyi çocuk bilmiyor olsa da, 15 dakika içinde kendisine şifre sorulmadığından dilediği her şeyi telefona indirebiliyor. Bu nedenle özellikle ebeveynlerin bu konuda dikkatli davranması gerekiyor.