ZaLiM ForumdiziniAdmin
Mesaj Sayısı : 4800 Puan : 11322 Kayıt Tarihi : 22/03/10 Cinsiyet :
| Konu: Ramazan hoşgörüsü... Salı Ağus. 24, 2010 12:52 am | |
| Halil Bey arabasına atlamış evine doğru yol alıyordu. Bir yandan Ramazan ayı son orucunun ağırlığı, bir yandan bayram telâşı, bir yandan da arife günü olmasına rağmen tatil edilmeyen işin bitmez çilesi kendisini bir hayli yormuştu.Şimdi tek düşüncesi vardı; bayram dolayısıyla aldığı hediyeleri evine ulaştırmak, dört gözle yolunu bekleyen çocuklarını sevindirmek…
İftar yaklaştığı için yollar kalabalık, trafik sıkışıktı. Halil Bey, günün yoğun geçmesinden dolayı diğer günlere kıyasla daha fazla acıkmıştı. Bu açlık kendisinde halsizlik oluşmasına, başının dönmesine sebep oluyordu: "Bir kaza olmadan, sağ salim eve ulaşırım inşallah!" diye dua ediyordu. İşte bu anda aniden yanan kırmızı ışığı görünce geçip geçmemekte kararsız kaldı. Önündeki araba durunca o da frene bastı, ama biraz geç kalmıştı. Tekerlekleri kayan araba öndeki araca hafifçe çarptı. Halil Bey önemli bir kaza olmadığı için şükrediyordu ki gözlerine inanamadı; çarptığı aracın iri yarı şoförü hızla kapıyı açmış, elinde koca bir beyzbol sopasıyla öfkeli öfkeli kendisine doğru geliyordu.Gelişinden belli, kesin dövecek" diye düşündü. Karşılık mı verseydi acaba?
"Hayır! Bu hiçbir işe yaramaz" dedi kendi kendine,
"Adam dev gibi, elimi kaldırmaya fırsat vermeden beni mahveder" diyordu. Ne yapmalıydı Allahım! İşte adam iyice yaklaşmıştı. Belki de az sonra kendini kaybedecek, gözlerini hastanede açacaktı. Adam varmıştı işte kapıya. Sağ eliyle sopayı sıkıyor sol eliyle de kapıyı açıyordu. Hemen adamı yatıştıracak bir şeyler söylemeliydi.Halil Bey, daha adam kapıyı açar açmaz, ağzını açmasına bile fırsat vermeden, zoraki tebessümle sağ elini ona doğru uzatıp; "Bayramınız mübarek olsun, size bir şey olmadı inşallah?" dedi.Adam kendisine uzanan bu dost eli karşısında kısa bir şok geçirdi. Az önce avına saldırmak için bekleyen aslanın hırçın bakışlarını andıran bu gözlerde şimdi mahcubiyet okunuyordu. Halil Bey adamın sopayı saklamaya çalıştığını fark etti. Hala korkudan titreyen ellerini onun omzuna koyup; "Size bir şey olmadıysa endişelenmeye gerek yok. Cana gelecek olan mala gelsin. Öyle değil mi?" dedi. Adam söyleyecek söz bulamıyordu. Ağzından dökülen iki üç cümleyle ancak şunları diyebildi: "Sizin de bayramınız mübarek olsun efendim. Bizde de, arabalarımızda da önemli bir hasar yok. Hadi! İftara geç kalmayalım. Size uğurlar olsun…"
* * *
Bugününüz dünden daha iyi olsun. Sağlıklı ve huzurlu günler dileğiyle... | |
|