“Yeni Ay” “Tutulma”sı…

Fatih Enes Ömeroğlu yazdı: "Alacakaranlık hayranları oyuna gelmedi"



“Pers Prensi: Zamanın Kumları” (Prince of Persia: The Sands of Time) sürpriz bir şekilde 34.710 bilet yaparak zirveye oturmuş durumda. İlk vizyona girdiğinde, yani bundan 6 hafta önce, listemizin yine 1. sırasında yer alan film, o dönemde bu payeyi sadece bir hafta koruyabilmiş ve yerini Şrek’e kaptırmıştı. Tarih tekerrürden ibarettir derler. Tam 5 hafta aradan sonra şimdi de o rakibini bir alt sıraya itti. Öte yandan yılın bu mevsiminde 6. haftasını yaşayan bir filmin, seyirci sayısını bir önceki haftaya göre %34 arttırması, gerçekten de dikkatli incelenmesi gereken bir durum. Bu incelemeyi şimdilik bir sonraki yazıya bırakıyorum…

“Şrek: Sonsuza Dek Mutlu”nun (Shrek: Forever After) artık yeri 2.’lik. Geçtiğimiz haftaya göre hiç kopya kaybetmemesine rağmen, 31.165 bilet yapabilen film, 1 sıra aşağı inmiş durumda. Aslına bakılırsa vizyonda 5. haftasını geçiren bir yapım için bu durum pek de sürpriz değil. Öte yandan gösterim serüveni boyunca filmin liderlikten hiç düşmediğini hesaba katarsak, yaşanan iktidar kaybının yine de biraz incitici olduğunu kabul etmek gerek. Hele de karşımızda andropoza girmiş pamuk kalpli bir yeşil dev olduğunu düşünürsek. Bununla beraber, 3 boyutlu gözlüklere verilen ortalama 1.5 liranın etkisiyle, hasılat listesinin liderliği hala Şrek’te ve geçtiğimiz haftaya göre düşüş sadece %8’de kalmış vaziyette. Bu da bir tesellidir…

102 salonla vizyona giren “Paris’ten Sevgilerle” (From Paris With Love) ilk haftasında 19.622 kişi tarafından seyredildi ve listemizin 3. sırasına yerleşiverdi. Dünya Kupası maçlarının bütün hızıyla devam ettiği bir dönemde, bu kadar geniş bir dağıtımla gösterime girilmesi gerçekten de hayret verici. Zira “Paris’ten Sevgilerle” ne çok iddialı bir kadroya, ne de çok iddialı bir konuya sahip. Devam filmi desen zaten değil. “Havalar bu kadar yağmurlu seyretmeseydi, neler olurdu acaba?” diye düşünmeden edemiyor insan. Bu nedenle “Paris’ten Sevgilerle”nin geleceği için pek iç açıcı konuşamayacağım. “Alacakaranlık Efsanesi: Tutulma”nın (The Twilight Saga: Eclipse) Cuma yerine, tüm dünyayla aynı gün, yani bugün (Çarşamba) vizyona giriyor olması da cabası…

“Tutulma”dan bahsetmişken selefinden bahsetmemek olmaz. “Alacakaranlık Efsanesi: Yeni Ay” (The Twilight Saga: New Moon) ilk gösteriminden 7 ay sonra tekrar gösterimde. Hem de tam 146 kopyayla. Bu duruma anlam verebilmek için, konu üzerinde biraz kafa yormam gerekti. Tazesinin gösterimine 5 gün kalmışken, “bayatını” bu kadar yüksek sayıda kopyayla gösterime sokmanın olsa olsa tek bir açıklaması olabilir gibi geldi bana. Şahsen “Alacakaranlık” fanatiklerinin tufaya getirilmeye çalışıldığı apaçık belli oluyor. Zira aynı “Yeni Ay” gibi bu hafta yeniden gösterime sokulan serinin ilk filmi “Alacakaranlık” için tercih edilen kopya sayısı sadece 4. “Tutulma” vizyona girmiş deyip çoluk çombalağın sinemalara hücum edeceğini düşünüyorlardı herhalde. Yalnız Türkiye, artık o eski Türkiye değil. Ne kadar genç olsalar da sinema seyircisi her şeyin farkında artık. Filmin 146 kopyayla sadece 8.437 bilet yapabilmesi de bunun en önemli kanıtı zaten. Sinema salonlarını böyle bir oyuna nasıl “ikna ettiler” bilemiyorum! ama şükretsinler şu anda ölü sezondayız. Bu tarz “ucuz oyunlar” ve “ikna manevraları” sezon içinde yapılmaya çalışılırsa çok büyük toz kalkar, benden söylemesi. Bu arada “Yeni Ay,” “Tutulma”nın gösterime girmesiyle beraber, yani bugün (Çarşamba) tedavülden kalkıyor. “Ölen öldü, kalan sağlar bizimdir” diyorlar anlayacağınız. Bense bu fenomene “Yeni Ay” “Tutulma”sı diyeceğim.

Şimdi de 7. sıradan, 9. sıraya geçiş yapıyoruz. Demi Moore ve David Duchovny destekli “Örnek Aile” (The Joneses) 19 kopyayla 4.301 bilet yaparak, son anda kendini ilk 10’a attı. “Peki, iyi mi oldu” derseniz, bu kadar kopyayla, bu sezonda, bu rakam gayet normal derim. Öte yandan son zamanlarda gördüğüm en yüksek bilet fiyatı ortalamasına dikkatinizi çekmek istiyorum. “Örnek Aile”ye giden her bir seyircinin, aldığı her bir bilet için tam 13.78 lira harcadığı anlaşılıyor. Bu rakam 3 boyutlu gözlükler için ekstra para talep edilen “Şrek” gibi filmlerde bile bu seviyelere ulaşmıyor. Hatta Türk filmlerinin durumu daha da içler acısı. Örnek vermek gerekirse, geçtiğimiz hafta vizyona giren “Off Karadeniz” için bu rakam sadece 8.11 lira olarak gerçekleşmiş durumda. 13.78 nire, 8.11 nire…

Bu hafta sonu vizyona giren son yeni film olan “İşkence Okulu” (Tormented) 2.319 kişi tarafında seyredildi ve 17. sırada kendisine yer buldu. Korku, komedi karışımı bir tür kırması için sezon uygun olmasına rağmen, 20 kopya biraz az geldi sanırım. Öte yandan şöhretli oyuncu barındırmayan bu tarz bir filmi, 100 kopyayla vizyona girmenin ucuz kahramanlık olacağını da kabul etmek gerek. “İşkence Okulu” 10 bin bilete ulaşabilirse büyük başarıdır.


Geçtiğimiz hafta sonu sinemaları tam 179.896 sinemasever ziyaret etti. Bu rakam geçtiğimiz seneden yaklaşık 3 bin bilet daha az. Havaların bu kadar yağışlı seyrettiği bir dönemde, Dünya Kupası gibi insanı evde durmaya zorlayan bir televizyon olayına rağmen, yine de daha iyi bir performans beklerdim. Öte yandan bu rakam rekorlar yılı 2008’den 20 bin bilet daha fazla. Enseyi karartmayalım yani…