Mobil cihazlardan yayılan elektromanyetik dalgaların etkisini azalttığı iddia edilen boncuk, perde gibi ürünler "tümüyle faydasız".
Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selim Şeker, baz istasyonların ve cep telefonlarının elektromanyetik etkisini azalttığı iddia edilen ürünlerin hiç bir faydasının olmadığını söyledi.
Cep telefonlarının iletişimin vazgeçilmez bir parçası olduğunu ve bu iletişimi sağlayan baz istasyonlarının da ayrı düşünülemeyeceğine dikkati çeken Şeker, baz istasyonlarının yaydığı elektromanyetik dalgaların, limit değerlerin altında olduğu sürece de sağlığa olumsuz bir etkisinin olmayacağını kaydetti.
Şeker, ''Elektromanyetik dalgaların etkisini azalttığı iddia edilen, boncuk, perde gibi ürünlerin hiçbir yararı yok. Bu tür ürün üreten firmaların, ABD'de mahkeme kararıyla insanların zafiyetlerini kullanarak para kazanmayı amaçladıkları tespit edilmiştir'' dedi.
Şeker, mobil iletişimin temel elemanları olan baz istasyonları ve cep telefonlarının Dünya Sağlık Örgütü'nün yan kuruluşu olan Uluslararası İonize etmeyen Radyasyondan Koruma Birliği (ICNIRP) tarafından belirlenen limit değerler çerçevesinde elektromanyetik dalga yaydığını ve bu limit değerlerin altında kalındığı sürece sağlığa olumsuz etkisinden söz edilemeyeceğinin altını çizdi.
Elektromanyetik dalgalara maruz kalmanın bazı şartlar altında insanlarda ısısal ve ısısal olmayan etkiler oluşturduğunu da belirten Selim Şeker, ''Elektromanyetik dalgaların sağlığa zararları konusunda önlem almak veya azaltmak mümkündür'' diye konuştu.
Şeker, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Mobil iletişimin temelinde bölgeler hücre olarak adlandırılır ve her hücrede bir baz istasyonu olmalıdır. Hücrede kullanılan iletim frekansı yandaki hücrede kullanılmıyor ama bir sonraki hücrede tekrar kullanılıyor. Uluslararası bağımsız kuruluşların tespit ettiği sınırlar dahilinde aynı frekansı tekrar kullanma imkanı vardır.
Bir baz istasyonundan ancak köylerde olduğu gibi az sayıda kişiye hizmet verilebilir. Kalabalık bölgelerde baz istasyonları sayısı fazla olmalıdır ki mobil iletişim sağlanabilsin. Baz istasyonlarının belli yerlerde toplanması veya şehir dışına çıkarılarak iletişimin sağlanması mobil iletişimin mantığına terstir ve mümkün değildir.
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, baz istasyonlarının yaydığı elektromanyetik değer limitlerini Avrupa'da belirlenen limit değerin 4 kat altında belirledi. Denetimlerin yapıldığı ve limit değerlerin altında kalındığı sürece baz istasyonlarının sağlığa zararlı olduğunu söylemek mümkün değildir.''
Elektromanyetik alanların bazı insanlarda aşırı duyarlılık, hassasiyet oluşturduğuna da dikkat çeken Prof. Dr. Selim Şeker, ''Öte yandan değişik ülkelerde yüzde 1-3 arasında 'elektromanyetik hypersensivity' tanısı konulan hastalar da vardır'' diye konuştu.
Kırsal alanlarda ve şehirlerde kurulan baz istasyonlarının seviyelerinin farklı olduğuna işaret eden Selim Şeker, ''Mevcut standartlar 1998 yılından beri uygulanmaktadır. Bilinen bilgi birikimi ışığında AB'nin kabul gördüğü; insana ve cihazlara istenmeyen etkilerin oluşmayacağı öngörülen değerlerdir. Bu değerler elbette ileride değişebilir'' görüşünü dile getirdi.
Baz istasyonları ile cep telefonlarının yaydığı elektromanyetik dalgaların, radyasyon ile kıyaslanmaması gerektiğini de belirten Şeker, ''Zira atom bombası ile cep telefonlarının kıyaslanması mümkün değildir'' dedi.