Başbakan Erdoğan, Toronto Star gazetesine verdiği mülakatta, İsrail ile ilişkilerdeki gerginliğin bu ülke 4 koşulu karşılayana kadar süreceğini ifade ederek, bu koşulları şöyle sıraladı:
"Mavi Marmara gemisine düzenlenen saldırıdan dolayı özür dilemesi, saldırıda hayatını kaybeden 9 kişinin ailesine tazminat ödemesi, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un çağrısını yaptığı gibi olaya ilişkin uluslararası bir soruşturmayı kabul etmesi, Gazze'ye uyguladığı ambargoyu kaldırması." Gazetede Harun Sıddıki imzasıyla yayımlanan mülakatta, Türkiye'nin İsrail ile köklü ilişkilerini kesme niyetinde olmadığı görüşüne yer verildi.
İsrail'in ambargonun yumuşatılacağı açıklamasının hatırlatılması üzerine "Bu açıklamaları duyduk, ama hiç bir adım atılmadı. Geçmişte de benzer açıklamalar yapılmıştı" diyen Erdoğan, Türkiye'nin, saldırının mağdurları adına İsrail'e dava açmayı planladığını kaydetti.
Başbakan Erdoğan, Gazze'ye giden yardım gemilerinin tamamıyla hükümetten bağımsız kuruluşlar tarafından organize edildiğini, 33 ülkeden gönüllülerle birlikte gıda, ilaç, oyuncak, inşaat malzemesi gibi insani yardım malzemesi taşındığını kaydetti.
"DEVLET TERÖRÜ" Saldırının İsrail karasularının 72 mil açıklarında uluslararası sularda düzenlendiğine, silah, tüfek ve plastik mermilerin kullanıldığına işaret eden Erdoğan, İsrail'in kendisini savunma hakkının olduğu argümanlarının kendisine yabancı olmadığını ifade ederek, "Tabii ki sınırlarınızı silahlı kişilere ya da düşman bir orduya karşı koruyabilirsiniz ve bu tür bir eylemi kendi ulusal sınırlarınızda düşünebilirsiniz, ancak bunu uluslararası sularda yapmaya hakkınız yok. Ben bunu devlet terörü olarak yorumluyorum" diye konuştu.
Saldırıda hayatını kaybedenlerin bazılarına yakın mesafeden, göğsün yukarısı ya da boynun arkasından ateş edildiğine dikkati çeken Erdoğan, eğer niyet öldürmek değilse, diz seviyesinin altına plastik mermilerle ateş edilebileceğini söyledi.
Başbakan Erdoğan, yardım gemisindekilerin İsrail'den Türkiye'ye gönderilmesi konusundaki çabalarından dolayı ABD Başkanı Barack Obama'yı arayarak teşekkür ettiğini belirterek, "Başkan Obama'ya, müdahalesinden dolayı minnettarım. Eğer bu çok hızlı tepki olmasaydı, işler daha problemli hale gelebilirdi" dedi.
Gazze'de insani felaketin yaşandığına dair BM ve diğer raporlara atıfta bulunan Erdoğan, bir bağışçılar konferansında sözü verilen yardımların henüz teslim edilmediğini anımsattı.
"İSRAİL KARŞITI DEĞİLİZ" Başbakan Erdoğan, bir soru üzerine, Türkiye'nin İsrail karşıtı olmadığını, Türkiye'nin Orta Doğu'da İsrail'e dostane tek ülke olduğunu belirterek, "Hatta o kadar ki, Ehud Olmert hükümeti zamanında Türkiye, Suriye ile dolaylı görüşmeler yürütmesinde İsrail'e yardımcı oldu" ifadesini kullandı.
Görüşmelerde 5 tur yaptıklarını ve son turun da Olmert'in katıldığı 6 saatlik toplantıda Başbakanlık Konutunda yapıldığını hatırlatan Erdoğan, bir tür anlaşmanın yazımı sürecine başladıklarını, bu toplantının pazartesi olduğunu, çalışmaları tamamlamak üzere cuma günü geri gelmeyi kararlaştırdıklarını anlattı. Ancak bu "cuma toplantısının" hiçbir zaman olmadığını, cumartesi günü İsrail'in Gazze'yi bombalama operasyonunun başladığını söyleyen Erdoğan, "Cuma günü yaklaştıkça İsrailliler çağrılarımıza cevap vermiyordu, herhalde bombalamanın hazırlıkları içindeydiler. Daha önceleri ne zaman arasak her zaman geri dönmüşlerdi, ancak bu sefer dönmediler" dedi.
Erdoğan, bir başka soru üzerine, Türkiye'nin Batı'ya sırtını çevirdiği yönündeki tespitleri çok yanlış bulduğunu kaydederek, "Türkiye, dünyanın tüm kesimleriyle temaslarını geliştiriyor, ancak hiç kimseyle ilişkilerini kesmedi. Böyle bir şey gündemde yok" diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, diğer bir soru üzerine de, Türkiye'nin AB'ye katılmayı hala çok istediğini sözlerine ekledi.
habervitrini