Avrupa'nın borç krizi, ABD ile Avrupa'nın ekonomiye farklı pencerelerden bakmalarına yol açıyor. ABD hala 'harcamalar artırılmalı' derken, Avrupa Birliği 'harcamaları kısma zamanı geldi' diyor.
Avrupa'da yaşanan borç krizi, Avrupa Birliği ile ABD'nin ekonomiye olan bakışının birbirinden ayrışmasına neden oldu.
Küresel finans krizinin patlak vermesinin ardından bol keseden harcama dönemi yaşayan Avrupa, bütçe açıklarının Euro'yu tehdit etmesiyle strateji değişikliğine gitmek zorunda kaldı.
Böylece harcama kısma Avrupa Birliği'nin önceliği haline geldi. Dün bir araya gelen Avrupa Birliği maliye bakanları, harcamaları kısmak için daha fazla çaba göstermeleri gerektiğini kaydetti.
Bakanlar, borç krizinin Euro Bölgesi üyesi olmayan Macaristan ve İngiltere gibi ülkelere sıçramasını önlemenin şart olduğunu ifade etti.
Avrupa'nın bu açıklaması, ABD'nin "harcamaları artırın" çağrısının yanıtsız kalacağını gösteriyor. ABD Hazine Bakanı Timothy Geithner, haftasonu gerçekleşen G20 maliye bakanları toplantısında, Almanya'dan harcamaları artırmasını ve iç talebi canlandırmasını istedi. Geithner, küresel iyileşme umutlarının ABD'ye bağlı olmaması gerektiğinin altını çizdi.
IMF'den gelen son açıklamalar da, harcama yapmanın artık eskisi kadar kolay olmadığını gösteriyor. IMF Başkan Yardımcısı Naoyuki Shinohara, mevcut koşullar altında politika yapıcıların büyümeyi desteklemek için kısıtlı bir hareket alanına sahip olduğunu kaydetti.
Küresel ekonomik risklerde ciddi bir artış yaşandığını belirten Shinohara, bazı ülkeler içinse hiçbir hareket alanının kalmadığını ifade etti.